Sağlık
Kafein melek mi yoksa şeytan mı

kadın,moda,diyet,astroloji,itiraf,güzellik,cinsellik,kadinca.netBir bardak kahve olmadan güne başlayamıyor musunuz? Gözünüzü açar açmaz su ısıtıcısını çalıştırıyor ve kahve aromasını mı hayal ediyorsunuz veya işe giderken en yakın kahve dükkanından en büyük boy kahve mi satın alıyorsunuz?Ülkemizde sabah çay tüketimi hala birinci sırada olmasına rağmen kahve severlerin sayısı da pek az değil. Bazı Avrupa ülkeleri ve Amerika’da kahvaltıda tüketilen en popüler içecek kahve. Uyarıcı olarak kafein dünyada en fazla kullanılan maddelerden biri. Kafein yüzyıllardır günlük yaşamın bir parçası olmuştur. Kahve kafeinin esas kaynağıdır ama bazı meşrubatlarda içerdiği miktar ikinci sırada yer alır. Bazı kişiler için ölçülü miktarlarda kafein fiziksel bir rahatsızlığa neden olmuyor. Ama bazıları için aşırı kafein sinirliliğe, baş ağrısına, bulantıya, mide tahrişine yol açabilir. Kafeinli içecek içmenin bir riski var mı? Birçok çalışmada kafeinle bazı sağlık problemleri arasında bir bağlantı bulunmuştur. Kanser, kalp hastalıkları ve osteoporozla ilişkilendirilme yapılan bu çalışmaların hiçbiri kesin kanıt denilebilecek çalışmalar değildir. Kafein bir diüretik (idrar söktürücü) gibi etki gösterir. Ama kahve içerisindeki su, diüretik etkisini dengelemeye çalışır.

Kafein sinir sistemini hafif uyaran bir uyarıcı gibi davranır ve kafeinsiz kahveler mideyi irrite edebilirler. Kafein yorgunlukla baş edebilen, durum ve performansı artıran bir uyarıcıdır. Ama sağlık üzerine ne gibi etkileri olduğu konusunda sürekli araştırmalar farklı sonuç verebiliyor.

Kafein ayrıca ağrı kesici olarak da görev yapar ve tip 2 diabete, parkinson hastalığına karşı koruyucu olabilir. Ama kafeinin hastalık önleyici olduğunu ileri sürmek için daha fazla çalışma gerekiyor.

Ne kadar kahve ve kafein? Kahve duyarlılığınız, ne kadar kahve içtiğinize, içme sıklığınıza, ağırlığınıza, fiziksel kondisyonunuza, ve diğer faktörlere bağlıdır. Sağlıklı kişiler için günde 200 - 300mg. kafein yeterlidir. Bu da 2 - 3 kupa kahveye denk gelir.


< Ergenlik sivilcelerinden kurtulmak için

Güzellik

kadın,moda,diyet,astroloji,itiraf,güzellik,cinsellik,kadinca.net

Bir avuç papatyayı pırasanın sıkılmış suyuna atıp kaynatın. Daha sonra sıkarak çıkardığınız papatya posasının içine bir tutam şahtere otu ilave edin ve krem kıvamına gelinceye kadar badem yağı ekleyerek yoğurun. Hazırladığınız kremi cildinizi temizledikten sonra sivilceli bölgeye sürün. Birkaç tane narın kabuklarını biraz sirkenin içine atıp kaynatın. Elde ettiğiniz karışıma gül suyu ilave edip, bu sıvıya batırdığınız temiz bir pamukla temizlenmiş ciltteki sivilceli bölgeye kompres yapın. Bir avuç gül yaprağı, bir avuç şahtere otu ve bir avuç papatyayı sirkeli suda kaynatın. Daha sonra süzün ve elde ettiğiniz posaya dövülmüş nar kabuğu ve krem kıvamına gelecek kadar badem yağı katarak iyice yoğurup sivilceli bölgeye sürün.

Bir avuç şahtere otunu kaynar suda yarım saat bekletin. Daha sonra temiz bir tülbentten geçirerek süzün. Elde ettiğiniz sıvıya 10-15 damla badem yağı ilave ederek iyice karıştırın. Hazırladığınız karışıma batırdığınız temiz bir pamukla sivilceli bölgeye kompres yapın.

Saç dökülmesi


Güzellik

kadın,moda,diyet,astroloji,itiraf,güzellik,cinsellik,kadinca.net

Eğer saçlarınız günde 80-90 telden daha fazla dökülüyorsa bu saç dökülmesi sorununuz var demektir. Saç dökülmesini önlemek ve saçlarınıza doğal bakım yaparak daha çabuk uzamasını sağlamak istiyorsanız.Bir şişe veya kavonozun içine 9-10 kaşık tatlı badem yağı, 9-10 kaşık hindistan yağını 10 dakika iyice çalkalayın.Yatmadan saçlarınızın diplerine masaj yaparak sürün ve saçlarınızızı bir tülbent veya havlu ile sarın. Sabah katranlı sabun ve ılık su ile yıkayın. Bir şişe veya kavonozun içine 2 çorba kaşığı karbonat, 2 çorba kaşığı Arap sabunu koyun. Üzerine 2 bardak sıcak su ilave edip iyice çalkalayın. 24 saat beklettikten sonra üstte biriken kısmı alıp saçlarınıza sürün ve 6 saat sonra bol su ile yıkayın. Saçlarınızın dökülmesini önlemek için 4 litre kaynar suya 1 kaşık incecik kıyılmış ısırganotu koyup yarım saat bekletin. Sonra bir tülbentten sünüp yatmadan önce saç diplerini bu su ile ovarak yıkayın.

Estetik ve plastik cerrahideki son gelişmeler sayesinde artık saç dökülmesine karşı saç ekimi yapılıyor. Bu teknik sayesinde doğal yollardan yani enseden alınan saçlı derinin saç dökülmesi olan yere teker teker nakledilmesiyle yeni saçların çıkması sağlanıyor.

Akupunktur - Yoga ve diğer alternatif tıp felsefeleri

Diyet - Fitness

kadın,moda,diyet,astroloji,itiraf,güzellik,cinsellik,kadinca.net

Günümüzde kilolu insanların bir diğer umut kaynağı da alternatif tıp diye bilinen, tamamlayıcı tıp diye de adlandırılan, temeli mistik felsefelere dayalı birtakım uygulamalardır. Çin tıbbına, Hindistan üzerinden geçen bu felsefeler, en çok bilinenleri, beden ve solunum egzersizlerine dayalı yöntemleri olan ‘’Yoga ve Ayurveda’’ En yaygın olanı ise vücudu aktive eden, on iki meridyen üzerindeki 365 noktadan, uygun olanlara, farklı derinliklere inen uzun bir iğne batırılması ile gerçekleşen, Akupunktur tedavisidir. Son yıllarda, ilaç

tedavisinden umudu kesmiş insanlar için söz konusu sağlık problemlerini, çözüme kavuşturma iddiasıyla uygulanmaktadır. Alternatif tıbbın birçok dalı olduğu biliniyor. Ayurveda (hayat bilgisi, bir anlamda hastalık öncesi koruma), akupunktur (iğne ile tedavi), bitkilerle tedavi, bioenerji (başka bir vücut kanalı ile iyileştirme), hipnoz (uyutarak tedavi), homeopati (benzerin benzerle iyileştirilmesi), manuplatif (el ile) tedavi, müzikle tedavi ve daha birçok başka yöntem. Amacım hepsini tek tek ele alarak, kafanızı karıştırmak değil. O nedenle en yaygın ve belki de en moda olan bir kaç tanesine değinmekle yetineceğim.

YOGA


Yoga ile ilgili olarak, konumuza giren obezite ile ilgili tanımından bahsetmek daha doğru olacaktır. Buna mevcut kelime anlamı ile Di-Yoga deniliyor. Yeme alışkanlığının değişip, sağlıklı beslenme ve yoganın rahatlama tekniklerinin bir arada işlendiği ifade edilen Di-Yoga, yeni ve mucizevi bir teknikmiş gibi trend dünyasında yerini alıyor.

Di-Yoga’nın temeli, karın ve sindirim sistemini çalıştırmaya yönelik bir dizi hareket ve nefes çalışmalarından oluşmakta. Esneme ve ısınma hareketleri, temel duruşlar (asanalar), nefes teknikleri, gevşeme, dinlenme ve meditasyon teknikleriyle uygulanan Di-Yoga’nın, aynı zamanda doğal masaj etkisi yaptığı da sıkça vurgulanıyor. Ama bununla birlikte programa geçildiğinde, beslenme ve yaşam tarzınızla ilgili bilgilerin gündeme gelmesi kaçınılmaz oluyor. Alternatif tıp yöntemlerinin hemen hemen hepsinde söz konusu olan eğer şişmanlık tedavisi ise, önce mucizelerden bahsetmek, sonra da “ Şimdi sıra geldi beslenme alışkanlıklarınıza” cümlesine geçmek nihai sonuç oluyor.

Alternatif tıp yöntemleri zayıflama hedefli yönlendirmeler ise, yapılan çalışmalar her ne kadar psikolojik olarak olumlu etkiler yapsa da sonuç aşırı kısıtlamalar içeren diyetlere gelip dayanacağından değişen hiçbir şey olmuyor aslında.





AYURVEDA


Son yılların gözde zayıflama yöntemlerinden biri olarak da Ayurveda lanse edilmeye başlandı medya dünyamızda. Ayurveda Sanskritçe’de “Yaşam Bilgisi’’ anlamına gelir. Bir anlamda insanın kendi yaradılışını tanıyıp, onu geliştirerek hayatı pozitif anlamda algılaması demektir. Ayurveda’nın temel felsefesi Panca- Karma yöntemiyle açıklanır. Bitkisel terapiler, birtakım yağlarla yapılan masajlar, buhar banyoları ve benzeri tekniklerle zayıflatmaya yönelik olduğu da iddia edilenler arasında. Ve tabi ki farklı bir gruplama ile olsa da, gene aynı sonuca ulaşılıyor. Bu yöntemde de; vücut tipinize göre uygun diyetler yapılması söz konusu.
Aslında Ayurveda alternatif bir tıp değildir. Hatta tıp olarak bile değerlendirmek doğru olmaz. Tıp; somut verilere ve bilgilere dayanan, etki mekanizmaları kesinleşmiş, gerçekçi bir bilimdir. Ayurveda ise ne ilaç, ne de girişimsel tedavi uygulamaz. Ayurveda bir tıp yöntemi değil, yaşam tarzıdır. Ayurvedayı hastalıklarla, daha da anlamsız olanı hastalık tedavileri ile ilişkilendirmek, direkt olarak felsefesine karşı çıkmak demektir. Tanımı, “Yaşam Bilgisi’’ olan bir felsefeyi, zayıflamak adına değil, kendi iç huzurumuz ve yaşam kalitemizi arttırmak için yararlanacağımız bir kaynak olarak görmeliyiz.


AKUPUNKTUR


Akupunktur latince iğne batırmak anlamına gelen "akus" iğne ve "punktura" batırma kelimelerinden türetilmiştir. Çincede bu anlamda "Chen Chiu" kullanılır. Akupunktur uygulaması Çin’de 5000 yıl önceye kadar uzanmaktadır. Akupunktur, vücutta bulunan özel noktalara iğne ve benzeri uyaranlarla yapılan ve her hasta için mutlaka o hastaya özel bir program gerektiren regülasyon tedavisidir.
Akupunktur, birçok hastalıkta uygulanan bir tedavi yöntemi olmakla birlikte, bu yöntemin zayıflamada kullanımı beyinde bulunan iştah merkezinin kontrol altına alınarak, kişide aşırı yeme isteğinin azaltılması mantığına dayanır. Bu sayede, çok daha rahat diyet yapmak mümkün olacak düşüncesidir hakim olan. İşte gene başladığımız noktaya dönmüş olduk. Diyet yapmaya yardımcı bir yöntemden ileriye gidemedi Akupunktur tedavisi de. Zayıflamada Alternatif Tıp Yöntemlerinin hemen hepsinde de, mutlak ve kalıcı bir başarı sağlanamamasının en önemli dayanağı da bu zaten. Mucize vaatleri ile başlıyorlar ve zorlayıcı diyet listeleri olmazsa olmazlarla bitiriyorlar.
Bir üyemiz, babasının 2 ay akapunktur yaptırarak ciddi kilo verdiğini söylediğinde ‘’nasıl bir yemek düzeni var?’’ diye sordum doğal olarak. Aldığım cevap ise zaten beklediğimden çok farklı değildi. Söz konusu iki ayda, sadece yeşil salata ile beslendiğini bu şekilde de kilo verdiğini anlatıyordu üyemiz. Tabi ki sonrasında alınan kat kat fazla kiloları hiç katmıyorum hesaba. Verilebiliyor ama durulamıyor bir yöntem olmaktan öteye gitmiyor sonucunu çıkarmak çok da yanlış olmaz.
Sonuç olarak, eğer biz kilo verirsek uyguladığımız yöntemin başarısı oluyor, eğer kilo verememiş hatta üstüne ilaveler yapmışsak, iradesizlik ve kendimize hakim olamamaktan kaynaklandığını düşünüyor, düşündürülüyoruz. Zaten sil baştan her yöntemi deneyerek her defasında başarız olmak, kendimize olan güvenimizi iyice azalttığından bütün suçun bize yüklenmesini doğal bir sonuç olarak kabul ediyoruz.
Şöyle bir gözden geçirelim; akupunktur ya da başka bir yöntem denedik zayıflayamadık. Kesinlikle iradesiz ve yetersiz olan biziz diyoruz hemen. Muhtelemen bunu demesek de bu yöntemi uygulayan uzmanın gözlerinde bunu görmek, hiç de zor olmuyor zaten. Peki zayıfladık diyelim, bu defa da aldığımız sonuç sadece uyguladığımız yöntemin, ya da yöntemi uygulayan uzmanın başarısı oluyor. Aksini iddia etmek ne haddimize oluyor bir anda. Üçüncü bir sonuç; bu defa da verdiğimiz kiloları geri alıyoruz, çoğunlukla da fazlasıyla. İşte o zaman gene bizim suçumuz oluyor. İrademiz yok, nefsimize hakim olamıyoruz diyoruz yeniden. Sonra tekrar tekrar aynı süreçlere geri dönüyoruz. Halbuki asıl başarısız olan bizler miyiz, yoksa başarısızlıkla sonuçlanacak yöntemlere teşvik edenler mi? Bizim zayıflama sürecinde yaşadıklarımızdan, hissettiklerimizden bihaber olup eleştiren herkes bizden kat kat daha suçludur buna emin olun.

Çin tıbbı felsefesi hastalıktan sonra uygulanmak için değil, bilakis hastalık oluşmadan, hastalık ve yaşlanmaya karşı korunmak için yapılan, hastalıkların önlenmesine odaklanmış bir felsefedir.

Çin tıbbının babası olan efsane Huang Ti’nin dile getirdiği gibi “ Üstün yetenekli hekim, hastalık daha tomurcuk vermeden hastasına yardım edendir”

Anket
 


Sizce Türkiye'nin Gerçek Komedyeni Kim?
Ata Demirer
Beyazıt Öztürk
Cem Yılmaz
Ceyhun Yılmaz
Muzaffer Güsar
Şahan Gökbakar

(Sonucu göster)


 

http://www.nemenembisey.tr.gg

---Giriş Sayfası Yap--- huseyin_nzk@hotmail.com
Haftanın Şiiri
 
İstanbul'u Dinliyorum

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgar esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar, ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Kuşlar geçiyor, derken;
Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
Ağlar çekiliyor dalyanlarda;
Bir kadının suya değiyor ayakları;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Serin serin Kapalıçarşı
Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa
Güvercin dolu avlular
Çekiç sesleri geliyor doklardan
Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Başımda eski alemlerin sarhoşluğu
Loş kayıkhanelerıyle bir yalı;
Dinmiş lodosların uğultusu içinde
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir yosma geciyor kaldırımdan;
Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.
Bir şey düşüyor elinden yere;
Bir gül olmalı;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir kuş çırpınıyor eteklerinde;
Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum;
Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum;
Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
Kalbinin vuruşundan anlıyorum;
İstanbul'u dinliyorum.

Orhan Veli KANIK
(22.08.2008)
 
Bugün 6 ziyaretçi (9 klik) burdaydı!
Türkçe İçerikli Web Siteleri Toplist Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol